Migren ataklarının başlama öncesi belirtilerden, tetikleyici faktörlere ve tedavi yöntemlerine kadar birçok önemli noktaya değinen uzmanlar, migrenin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve doğru tanı ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini vurguluyor.
Migrenin genellikle şiddetli ve değişken süreli baş ağrılarına yol açtığını belirten Şalçini, bu ağrıların sıklıkla bulantı ve kusma ile birlikte olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, migren atağı sırasında bazı hastaların ışıktan ve sesten rahatsızlık duyabileceğini ekliyorlar.
Migrenin kadınlık hormonu östrojen ile ilişkili olduğunu ve kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü belirten Şalçini, bazı hastalarda migrenin menstrüel dönemde şiddetlenmesinin ya da azalmasının görüldüğünü söylüyorlar.
Migren ataklarını tetikleyen faktörler arasında stres, ışık, menstrüasyon, açlık, bazı yiyecekler ve içecekler gibi etkenlerin bulunduğunu ifade eden uzmanlar, hastaların bu faktörleri tanıyarak uzak durmalarının önemine vurgu yapıyor.
Migrenin tedavisinin iki ana yaklaşımdan oluştuğunu belirten Şalçini, ataklar sırasında kullanılan ilaçlarla atakların önlenmesi ve profilaksi adı verilen her gün kullanılan ilaçlarla atakların sıklığının ve şiddetinin azaltılmasının amaçlandığını söylüyor. Bu tedavilerin tek başına veya birlikte uygulanabileceğini de ayrıca belirtiyor.
