CİLT SAĞLIĞIMIZ - LONGEVITY (UZUN YAŞAM) İLİŞKİSİ Ve ‘SENOTERAPÖTİKLER’

28 Haziran 2024 Sağlık
CİLT SAĞLIĞIMIZ - LONGEVITY (UZUN YAŞAM) İLİŞKİSİ Ve ‘SENOTERAPÖTİKLER’
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji A.D. uzmanlık sonrası aynı üniversitenin hastanesinde Baş Eczacı olarak çalıştı. Lizbon Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ nde tıbbi beslenme alanında çalışmalara katıldı. Meslek hayatının 16 senesinde kendi eczanesini işletti. Son olarak İstanbul- Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik yüksek lisansı ve Eczacılara yönelik Fonksiyonel Tıp Programı Sertifika eğitimini tamamlamıştır. Dünyada yükselen bir değer olan Spor Eczacılığı alanında ülkemizde çalışmalara başladıktan sonra ilgili mesleki sunum ve eğitimlere devam eden Birlik, 2017 yılında sektörde önemli bir ödül olan Altın Havan ‘Eczacı Danışmanlık Ödülü’ nü almıştır. İyi yaşam koruyucu sağlık (longevity /wellness) ve hücresel sağlık alanlarında bireysel ve kurumsal hizmet veren danışmanlık şirketini kurmuştur. Aynı zamanda rejeneratif tıp alanında ileri tedavi tıbbi ürünleri sunan özel bir firmanın bilimsel direktörüdür. Lösev gönüllüsü ve maraton koşucusudur.    

Uzun yaşam (Longevity) testlerine bakınca, kanda lipid panellerini ve açlık kan şekeri değerlendirmelerini görürüz. Ancak uzun yaşamın yeterince dikkate alınmayan ve çok konuşulmayan bir yönü var: cildimizin sağlığı.

Egzama ve Rosacea’ dan erken çizgilere ve kırışıklıklara kadar, yüzeyde olup bitenler genellikle altta yatan sorunların göstergesidir; bu sorunlar kardiyovasküler hastalık, disbiyoz ve mitokondriyal fonksiyon bozukluğu olabilir.

Hücresel Fonksiyon Bozukluğunun Cilt Üzerindeki Etkisi

Vücudumuzdaki 10 trilyon hücrenin yaklaşık 1,6 trilyonu cilt hücresidir ve bu da onu en büyük organımız yapar. Bu hayati organın vücut ısısını düzenlemek, nem kaybını önlemek ve çevresel stres faktörlerine karşı koruyucu bir bariyer sağlamak gibi birçok sorumluluğu var. Öyleyse cildimiz için iç sağlığımıza açılan bir pencere diyebiliriz.

Bu trilyonlarca hücreden bazıları işlevsiz hale gelmeye veya yaşlanmaya başladığında ne olur? Aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi uzun vadeli sonuç ortaya çıkabilir:

  • Artan inflamasyon
  • Daha yavaş hücre döngüsü
  • Bozulmuş bariyer fonksiyonu
  • Daha düşük kollajen üretimi
  • Hücresel hasarın birikmesi
  • Erken yaşlanma
  • Enfeksiyon ve hastalıklara karşı artan duyarlılık

 

Hücreler Neden Yaşlanır?

Bir zamanlar temel olarak telomer kısalmasının neden olduğuna inanılan hücresel ‘Senescence’ (yaşlanma), artık yaşlanmanın merkezi bir işareti olarak kabul ediliyor ve gen aktivitesindeki değişikliklerden kök hücrelerin tükenmesine kadar çeşitli tepkileri tetikliyor. Aslında son araştırmalar, oksidatif stres, çevresel maruziyet ve genetik hassasiyet gibi faktörlerden kaynaklanan DNA hasarının yaşlanmada çok önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bununla birlikte, yaşlanma(Senescence) doğal bir süreçtir; başlangıçta vücudun çok fazla hasarlı hücre biriktirmesini önleyerek faydalı bir amaca hizmet eder. Yaşlandıkça vücut bunları temizleme konusunda daha az etkili hale gelir ve bu yaşlanan (Senescent) hücreler bize karşı çalışmaya başlar, yaşlanma sürecini hızlandırır ve hastalıklara zemin hazırlar.

Açalım;

 - Senescent hücrelerde, cildin yaşlanmasına katkıda bulunan zararlı serbest radikaller olan reaktif oksijen türleri (ROS) daha yüksek seviyededir.


- Yaşlılık ‘Senescence’, bağışıklık fonksiyonunu engelleyen, doku dejenerasyonuna yol açan ve kanser hücresi üretiminin paradoksal etkileri de dahil olmak üzere belirli durumların riskini artıran bir enflamasyon süreci yaratır.


- Yaşlanma‘Senescence’ aynı zamanda yaşlanmayla ilişkili salgı fenotipi (SASP) olarak bilinen, yaşlanan fibroblastların tümör büyümesini etkilediği durumu da tetikleyebilir.

‘Senoterapötikler’ yaşlanma sürecini geriye çevirebilir


 Araştırmacılar yaşlanma mekanizmalarını daha derinlemesine araştırdıkça, kolektif sağlık süremizi uzatmayı amaçlayan umut verici tedaviler ivme kazanıyor. En önemlisi, senoterapötikler.

Son zamanlarda biriken kanıtlar hücresel ‘Senescence’ (yaşlanma) ve yaşa bağlı hastalıklar arasında nedensel bir bağlantı olduğunu ileri sürmüş ve hedefe özel senoterapötiklerin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu senoterapötikler, hücresel ‘Senescence’ temizlenmesinde senolitikler, senomorfikler ve bağışıklık sistemi aracıları olarak sınıflandırılır ve sağlıklı yaşlanma sürecinde yeni ortaya çıkan bir’ yaşlanma’ müdahalesi stratejisidir.

Bu son teknoloji tedaviler, zamanla vücutta biriken ve yaşa bağlı düşüşe katkıda bulunan yaşlanmış hücreleri hedef alır.

Senoterapötikler iki ana kategoride özetlersek:

Senolitikler: Bu moleküller, artık düzgün çalışmayan hücreleri temizleyerek hücresel temizleyici görevi görerek yaşlanan hücreleri seçici olarak ortadan kaldırır. Klinik araştırmalar, senolitiklerin osteoartrit ve akciğer kanseri gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmasıyla umut verici sonuçlar veriyor. (Ör.
Dasatinib, Quercetin, Fisetin vd)


Senomorfikler: Senomorfik tedavi, hücresel yaşlanmayı hedeflemek için alternatif bir farmakolojik yaklaşım sağlar. Senomorfikler, yaşlanan hücreler tarafından salgılanan SASP bileşenlerinin zararlı etkilerini, hücre ölümüne neden olmadan bastırır. İlk senomorfikler esas olarak rapamisin, metformin, resveratrol ve aspirin şans eseri keşfedildi. JAK inhibitör-Ruxolitinib gibi örnekler de verilebilir.

1997 yılında, Andrew Niccol'un yönettiği bir bilim kurgu filmi olan GATTACA, çok da uzak olmayan bir gelecek toplumunda genetiği değiştirilmiş bebeklerdeki öjeni sorununa dikkat çekti. 2010 yılında, insanların 2169' da 25. yaş günlerinde yaşlanmayı durdurmak üzere genetik olarak değiştirildiği IN TIME adlı başka bir bilimkurgu filmi yayınlandı.

İki film hakkında ne düşünüyorsunuz? Hala fantezi mi bunlar?

Özellikle de senomorfik bir peptidin gücünden yararlanılan anti-aging amaçlı krem/losyon bazlı ürünlerle bazı biyoteknoloji şirketleri bu alana girmeye başladı. Gelecekte, senoterapötikler pazarda yerini daha çok alacak ve sağlıklı yaş-alma ve yaşa bağlı hastalıkların önlenmesine ve tedavisine katkıda bulunacaktır.

 

Kaynaklar:

  • Chen, J. H., Hales, C. N., & Ozanne, S. E. (2007). DNA damage, cellular senescence and organismal ageing: causal or correlative?. Nucleic acids research, 35(22), 7417–7428.

https://doi.org/10.1093/nar/gkm681

  • Rinnerthaler, M., Bischof, J., Streubel, M. K., Trost, A., & Richter, K. (2015). Oxidative stress in aging human skin. Biomolecules, 5(2), 545–589. https://doi.org/10.3390/biom5020545
  • Kim, E. C., & Kim, J. R. (2019). Senotherapeutics: emerging strategy for healthy aging and age-related disease. BMB reports, 52(1), 47–55. https://doi.org/10.5483/BMBRep.2019.52.1.293
  • Zhang, L., Pitcher, L. E., Yousefzadeh, M. J., Niedernhofer, L. J., Robbins, P. D., & Zhu, Y. (2022). Cellular senescence: a key therapeutic target in aging and diseases. The Journal of clinical investigation, 132(15), e158450. https://doi.org/10.1172/JCI158450
  • Zhang, L., Pitcher, L. E., Prahalad, V., Niedernhofer, L. J., & Robbins, P. D. (2023). Targeting cellular senescence with senotherapeutics: senolytics and senomorphics. The FEBS journal, 290(5), 1362–1383. https://doi.org/10.1111/febs.16350
  •  

 

Reklam