Deprem felaketi sonrasında yaşanan sıkıntılar, mağduriyetler ve çözüm bekleyen sorunlar hala devam etmekte. Bölgedeki meslektaşlarımız da bu süreçten payını aldı ve depremin yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Sigorta primleri ve vergi borçlarının 31 Ağustos’a kadar ertelenmesi kararına rağmen, eczacıların alacaklarından haksız kesintiler yapılıyor ve bu durum büyük mağduriyetlere yol açıyor.
Deprem öncesinde ödeme süresi dolmuş olan ve 2023 yılına ait Ocak-Haziran arasındaki prim borçlarının 31 Ağustos 2023’e kadar faiz ve ceza uygulanmaksızın ertelendiği bilgisi, ilgili kurumların web sitesinde yer alsa da, maalesef bu uygulama tam olarak hayata geçirilmiyor. Eczacıların hem prim ödemeleri hem de vergi borçları alacaklarından kesiliyor. Eczacıların da depremden nasibini aldığı gerçeği göz ardı ediliyor.
Onbinlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz deprem nedeniyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde mücbir sebep hali ilan edildi. Bu durumun ardından bu illerde yaşayan vatandaşlar için 6 Şubat ile 30 Nisan arasında, SGK’ya sunulması gereken her türlü bilgi, belge ve beyannamelerin teslim süreleri 26 Mayıs 2023’e kadar uzatıldı. Bu tarihe kadar verilen belgeler zamanında teslim edilmiş sayılacak ve bu durum idari para cezası uygulanmasının önüne geçecekti. Ancak, resmi duyurulara rağmen, eczacıların SSK ve BAĞKUR prim borçları aylık eczane alacaklarından veya ödenen katkı paylarından kesinti yapılarak tahsil ediliyor.
Kesinti yapılan borçlanmalar sadece SSK ve BAĞKUR prim borçları değil. Vergi borçları da kesintilere uğruyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Kahramanmaraş merkezli deprem felaketiyle ilgili açıklamasında, bölgedeki mükelleflerin 6 Şubat 2023 ile 31 Temmuz 2023 tarihleri arasındaki vergisel yükümlülüklerinin ertelendiği bildirildi. Ancak, bu durum SGK aracılığıyla eczanelerin fatura alacağından kesinti yapılarak ilgili vergi dairelerine gönderilmesine engel olamadı. Vergi daireleri, ödemeleri emanet olarak tuttukları için bir sonraki ay mükerrer olarak bir daha kesinti yapıyorlar.
Gerekli başvuruların yapılmış olmasına rağmen, yanlış uygulama ne yazık ki hâlâ devam etmekte. Eczacıların çaresiz çığlığına kulak verilmesi ve bu mağduriyetin giderilmesi için ilgili kurumların üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Haksız olarak kesilen bu paraların iadesi ve bu yanlış uygulamalardan vazgeçilmesi, hem eczacıların hem de kesintisiz sağlık hizmeti sunmaya çalıştığımız vatandaşlarımızın yararına olacaktır. Deprem mağduru eczacıların yaşadığı sıkıntıları göz önünde bulundurarak, adil ve kalıcı bir çözüm bulunması büyük önem taşıyor.