Dijital dönüşüm, sağlık bilgisinin yayılma şeklini kökten değiştirdi. Artık sağlık bilgisi, eczanelerden ve doktor ofislerinden çıkıp, sosyal medya akışlarımıza, blog sayfalarımıza ve online forumlarımıza sızıyor. Bir zamanlar sadece ve sağlık uzmanlarının tekelinde olan sağlık bilgisi, artık sosyal medya sayesinde herkesin parmaklarının ucunda. Türkiye'den gelen son veriler, sağlık iletişiminin dijital çağda nasıl bir evrim geçirdiğini gözler önüne seriyor. İşte bu yeni dönemde eczacılar, sağlık bilgisinin doğru, güvenilir ve etkili bir şekilde yayılmasında kritik bir role sahiptir.
Bu devrimin en çarpıcı yönleri:
Sosyal Medyada Sağlık Bilgisi Avı:
Araştırmalar, insanların sağlık bilgilerini giderek daha fazla sosyal medyadan aldığını gösteriyor. Eczacılar bu durumu fırsata çevirebilir. Sosyal medyada aktif olarak yer alarak, doğru bilgiyi doğru kişilere ulaştırmak için kritik bir rol üstlenebilirler.
Rakamlar gösteriyor ki, insanların neredeyse yarısı (%62) sağlık bilgilerini Facebook, Twitter gibi sosyal medya devlerinden alıyor. Bu, geleneksel sağlık bilgi kaynaklarının artık tahtının sallandığının bir işareti.
Eyleme Dönüşen Tıklamalar:
Sosyal medya sadece bilgi paylaşımında değil, davranış değişikliğinde de etkili. Kullanıcıların büyük bir çoğunluğu (%58), gördükleri sağlık önerilerini hayatlarına entegre ediyor. Bu, bir post ile yaşam tarzımızı nasıl şekillendirebileceğini gösteriyor.
Eczacılar, sağlık önerilerini ve bilgilerini sosyal medya aracılığıyla yayarak, insanların sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemelerine yardımcı olabilir.
Onedio'nun Sağlık Karnesi: Trendler ve Gerçekler
Türkiye'nin popüler sosyal içerik platformu Onedio'da yapılan bir analiz, beslenme ve sağlıklı yaşam önerilerinin zirvede olduğunu ortaya koyuyor. 4276 sağlık haberinin analizi, kullanıcıların %12,9'unun diyet ve obezite haberlerine, %12'sinin ise sağlıklı yaşam tavsiyelerine ilgi gösterdiğini gösteriyor. Bu, toplumun sağlıklı yaşam trendlerine olan ilgisinin arttığının bir göstergesi.
Ancak bu dijital sağlık devrimi, yanıltıcı bilgilerin de hızla yayılması riskini beraberinde getiriyor. İnternetin karanlık köşelerinde dolaşan sağlık mitleri, asılsız tedavi yöntemleri ve bilimsel dayanaktan yoksun tavsiyeler, kullanıcıları yanlış yönlendirme potansiyeline sahip.
Bu yeni çağda, sağlık bilgisine erişim kolaylaşırken, bu bilgilerin doğruluğunu sorgulamak ve eleştirel düşünmek daha önemli hale geliyor. Sosyal medyanın sağlık devrimindeki rolü, hem fırsatlar hem de zorluklar sunuyor. Gerçek bilgi ve sahte bilginin birbirine karıştığı bu dönemde, her birimiz, sağlık bilgilerini paylaşırken ve tüketirken daha bilinçli ve sorumlu olmalıyız.
Sosyal medyanın sağlık üzerindeki bu sıradışı etkisi, bizleri bilgi çağının yeni sağlık elçileri haline getiriyor. Ancak unutmayalım ki, her "like" ve "share", toplum sağlığı üzerinde dalgalanmalar yaratabilir. Bu nedenle, bir sonraki sağlık gönderinizi paylaşırken iki kez düşünün; çünkü o, bir başkasının hayatını değiştirebilir.
Özellikle ecacılarımız, her bir "like" ve "share" ile toplum sağlığını şekillendirebilir, bilgiyi güç olarak kullanarak, sağlık alanında pozitif değişiklikler yapabilir. Eczacılarımız sosyal medyada aktif olmanın, sadece bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğun bir parçası olduğunun farkında olmalıdır.
Özetle, eczacılar, sosyal medya sağlık devriminin öncüsü ollmalı…